İçindekiler
2020 yılında borsa yatırımcılarının büyük kazanç elde etmesinden sonra Borsa İstanbul’a olan ilgi sürekli artıyor. Farklı yatırım araçlarındaki yatırımlarını borsaya aktaran kişiler, kazançlarını katlamak istiyor. Bu süreçte brüt, açığa satış, kredili işlem gibi birçok teknik kelime ile karşılaşan yatırımcılar; bilgilenmek için araştırma yapıyor. Yazımızda bu teknik kavramlardan birisi olan kredili işlem yasağı tanımlaması yapacağız ve hisseye olan etkilerini irdeleyeceğiz.
Borsada bir hisse senedi alabilmek için portföy hesabınızda ya da onun bağlı olduğu ana hesapta para olması gerekmektedir. Hisse satışlarından elde edilen ya da yatırma sonucu hesapta gözüken limitiniz dahilinde hisse alış emri verilmektedir. Aracı kurum, hisse alım masraflarını da hesaplayarak limitiniz yetip yetmediğini hesaplamaktadır.
Kredili işlem ise yukarıda anlatıldığından farklı olarak aracı kurumun, portföydeki miktardan daha üst seviyede hisse miktarı alımı yapılmasına imkân vermesidir. Bunu tüketici kredisine benzetmek mümkündür. Ancak bu kredi sadece hisse senedi alınmak için kullanılır. Örneğin; portföy hesabında 1000 TL bulunan bir yatırımcı, aracı kurumu ile kredili işlem sözleşmesi imzalamışsa, 1000 TL üzerinde bir alım yapabilecektir. Bir kişinin kendi nakdinden ne kadar fazla hisse alabileceği kendisine verilen limite göre belirlenebilmektedir.
Bunun neden yapıldığından dair de bir örnek vermek doğru olacaktır. Bir yatırımcının elinde X, Y ve Z şirketlerine ait hisse senetleri olduğunu düşünelim. Bu kişi, ülkedeki haberlerden yola çıkarak W hissesinin değerleneceğini düşünmektedir ancak hesabında para yoktur. X, Y ve Z hisselerini teminat göstererek W hissesinden 50 bin TL’lik pay almıştır. Bir gün bu hisse senedi %10 bir değer kazanmış ve bu yatırımcı elindeki lotları 55 bin TL’den satarak kredi hesabını kapatmıştır. Dolayısı ile 5 bin TL tutarında bir kar elde etmiştir ve bunu parası yokken yapmıştır.
Bankalar ve aracı kurumlar ile yatırımcılar arasında imzalanan “Kredili Menkul Kıymet İşlemler Sözleşmesi” kredili işlemin çerçevelerini belirlemektedir. Her aracı kurum yatırımcılarına farklı şartlar sunmaktadır. Ancak tüm firmalarda ortak olan tek husus kredili işlem talep eden kişiden teminat istenmesidir. Örneğin İş Yatırım, “portföyde bulunan hisselerin teminatı karşılığında” kredili işleme izin vermektedir. Örnek bir sözleşme incelemek için burayı tıklayabilirsiniz.
Kredili işlem yapma hakkı bulunan yatırımcıların bu yetkisi elbette sınırsız değildir ve üst limitler mevcuttur. Aracı kurumun vereceği limit, sunulan teminata ve portföy büyüklüğüne göre değişebilmektedir. Bazı kredili işlem limiti örnekleri şöyledir:
Elbette aracı kurumlar tanıdıkları bu kredili işlem karşılığında kullanıcıların bir faiz talep etmektedir. Kredili işlem faiz oranları ortalama %2,95’tir. Krediye ödenen faiz, kredi hesabının kapatıldığı tarihe göre değişkenlik göstermektedir. Aracı kurumlar bu konuda yatırımcılara cazip teklifler sunabilmektedir. Örneğin İş Yatırım; takas günü saat 13.00’a kadar kredi hesabını kapatan yatırımcılardan kredili işlem faizi almamaktadır.
Yatırımcıların kredi işleme başvurmasının çeşitli sebepleri vardır. Öncelikle geleceği olduğunu düşündüğü hisseleri tespit eden yatırımcı, parası olmamasına rağmen bu hisselerde işlem yapabilmekte ve kar elde edebilmektedir. Bunun yanında ayı piyasasına yakalanan kişiler, kredili işlem ile maliyetlerini düşürebilmekte ya da portföylerini çeşitlendirerek kar oranını maksimize etmektedir.
Borsa yüksek getiriler sağlasa da ayağın yorgana göre uzatılması gereken yerlerin de başında gelmektedir. Bu nedenle doğru analiz yapamayan yatırımcılar kredili işlem faiz oranları karşısında ekstradan bir yükün altına girmektedir. Özellikle hisse senedinden beklenen kısa vadeli hareketin gerçekleşmemesi durumunda, kredili işlemin götürüsü getirisinden fazla olabilmektedir.
Maliyet düşürmek isteyen yatırımcılar, hisse senedinden birim maliyeti düşürmesine rağmen yukarı trendin gerçekleşmediği durumlarda verdikleri faiz ile maliyeti tekrar yukarı çekmektedir. Hatta hisse senedinin aşağı yönlü hareketi devam ediyorsa, zarar daha da büyümektedir.
Sermaye Piyasası Kurulu, hisse senetlerinde büyük değişimler oluşmasını önlemek ve bunu belirli bir seviyede tutabilmek amacıyla, gerekli gördüğü durumlarda, bazı hisselerde kredili işlemin yapılmasını engellemektedir. Buna kredili işlem yasağı denmektedir.
Kredili işlem yasağına konu olan hisselerde yatırımcılar, sadece portföylerinde bulunan nakit kadar alım emri verebilmektedir. Bu hissenin işleme kapatılması olarak düşünülmemelidir çünkü hisse normal işleme devam etmektedir. Sadece herkes kendi parası kadar talep gönderebilmektedir. Yani “ne kadar köfte o kadar ekmek” hesabı devreye girmektedir.
Bu karar sürekli şekilde uygulanan bir durum değildir. SPK’nın volatilite eksenli aldığı bir karardır. Hisse senedindeki hareketliliği durdurmak, onu sakinleştirmek, özellikle küçük yatırımcıyı korumak için alınmış önlemlerden birisi olarak düşünülmelidir.
Öncelikle kredili işlem, hisseler için olumlu bir şeydir. Çünkü yatırımcı kurumlar, kredili işlemler vasıtasıyla birçok hisse senedine girip çıkmakta ve hisse senetlerinde büyük hareketler yaşanmaktadır. Kredili işlem yasağı kararından sonra sadece hesabında nakit parası olanlar ilgili hisse senedini alabilmektedir. Ancak kredili işlemlerle yukarı çekilen hisseler küçük yatırımcılara satılarak elden çıkarıldığından ve hisse senedi düşüşe geçtiğinden dikkatli olmayan yatırımcıları da zarara uğratabilmektedir.